[b]Bakara suresi 286 ayetle kuranın en uzun suresidir.Ve bu surede
kuranda hiçbir çelişki olmadığı iddia edilir.Ve bu surede Muhammet
kuranın çok büyük bir avukatlığını yapmıştır.Tabiri caizse halkı
yazdığı kitabın tanrı tarafından indirildiğine inandırmak için kıçını
yırtmıştır.Ama bunu başaramamıştır.Daha surenin giriş ayetinde
;(el_bakara 2.ayet): (O kitapta(kuranda) asla şüphe yoktur.O müttakiler
için bir yol göstericidir.) suresinde kuranda hiçbir çelişki olmadığını
iddaa eder.Ama aynı surenin onlarca çelişkili ayet barındırmasını
gizleyememiştir.
Gelin hep birlikte 2.ayette hiçbir çelişki olmadığını iddaa eden bakara suresindeki onlarca çelişkiyi izleyelim…
[b](EL_BAKARA 6. AYET):(Gerçek şuki kafir olanları azap ile korkutsanda korkutmasanda onlar için birdir;İman etmezler.)
Arkdaşlar bu surede her şeye gücü yeten Allahın bazı kullarına gücü
yetmediği görünüyor.Hayır ve şerhin sahibi Allah bazı kullarını imana
getirmeyi başaramamış onları üstüne çarpı atmıştır.Oysaki biz islamdaki
kader inancına göre her şeyin Allahtan geldiğini bilirdik.O zaman
kişiyi iman etmemesini sağlayan Allah hemde onu iman etmediği için
cezalandırması çok büyük bir çelişki içeriyor.
(EL BAKARA 4. AYET):(Yine onlar sana indirilene ve
indirilenlere iman ederler;ahret gününe kesin inanırlar.) diye bir sure
vardır.Bu surede indirene ve indirilenlenlere kelimesi çok
düşündürücüdür.Yani bakara suresinin 4. ayetinde;muhammede,herkes sana
kesinlikle inanacak dediği ayetin 6. suresinde: (kafirleri korkutsanda
korkutmasanda iman etmezler diyor.) Allah olduğuna inanılan
varlık.Açıkçası buradan anlaycağımız Allah,muhammede herkesin ona
inanacağı garantisini veriyor ama bazılarını korkutsada korkutmasada o
kişiler iman etmezler.demekki;Allahın bazı kulları ortada sıçan.
(EL_BAKARA 7. AYET):(Allah onların kalplerini ve
kulaklarını mühürlemiştir.O nların gözlerine birçeşit perde
gelmiştir.ve onlar için dünya ve ahirette büyük bir azap vardır.
Yine bu surede de anlaşılacağı gibi kaza ve kader gününü sahibi hem
bazı kullarınına kendinse inanmasın diye kalplerini ve kulaklarını
mühürlüyor hemde onlara dünyada ve ahirette çok büyük bir azap
hazırlıyor.peki insanların aklına şu soru geliyor?neden onların
kulaklarını ve kalplerini mühürleyip, gözlerini perde ile
örtüyorsun.madem öyleyse onları doğru yola ilete hem bu dünyada hemde
ahrette azap çekmesinler.yoksa; bizi iye iletmeye çalışan bu varlık
işkence çekmemizden zevkmi alıyor.bu durumdada insanın aklına ister
isteme bir soru daha geliyor:gerçekten şeytan kim?
(EL_BAKARA 10.AYET):(Onların kalplerinde bir
hastalık vardır.Allah onların hastalığını çoğaltmıştır.Söylemekte
oldukları yalanlar için onlara elim birer azap vardır).
Yine bu suredede görüldüğü gibi Allah,kalplerinde hastalık olan,yani
mecaz anlamda kendisine iman etmeyenlerin kalp hastalıklarını
arttımakta ve kendisine uzaklaşmalarını sağlamakta.ve onların
kalplerindeki inançsızlığı azaltan Allah,hemde onlara elim bir azap
hazırlamaktadır.allahın cezayı bu kadar sevmesi nedendir aceba?çünkü
muhammedin tasvir ettiği tanrı tıpkı diğer toplumların tasvir ettiği
tanrıyı resmetmektedir.dolayısıyla ceza ve intikamdan çok hoşlanan arap
toplumunun tanrısıda ceza ve intikamdan çok hoşlanacaktı…
Ve yine hayr ve şerhin allahtan geldiğini iddaa eden kuran neden kendisiyle çelişiyordu?
(EL_BAKARA 17. AYET):(onların( münafıkların)
durumukaranlık gecede bir ateş yakan misalidir.o ateş yanıpta etrafı
aydınlattığı anda,Allah hemen onların aydınlığına girer ve onları
karanlıklar içinde bırakır.)
Muhammet kuranın birçok suresinde olduğu gibi o sözüm ona beş para
etmez şair aklıylıyla yine yanlış benzetmelerede bulunmuştur.ve bu onun
slında ne kadar cahil ve algıda yanılgılar yaşadığının
ispatıydı.insanların aydınlığına girip karanlıkta bırakan Allah, yine
diğer surelerde olduğu gibi hem suçlu hemde güçlüdür.insanları
karanlıkta bırakan kişinin Allah olmasına rağmen o kişiler neden
aydınlıkta kalmadı diye çok sinirlenmektedir.ve o kindar öfkesini yine
kusmaktadır.bizi sevdiği iddaa eden tanrı bazılarımıza karşı neden
böyle bir kin beslemektedir? veya her şeye gücü yeten tanrı bizi neden
karanlıktan aydınlığa sokmamaktadır?
(EL_BAKARA 18. AYET):(Onlar
sağırdırlar,dilsizlerdir ve körlerdir.bu sebepten onlar geriye
dönmezler.) yine bu ayettede olduğu gibi muhammedin saçma sapan bir
çelişkili benzetmesiyle karşılaşıyoruz. Kaza ve kader günün sahibi
Allah ,yaşayacağımız her şeyi alın yazımızda yazan Allah kendisine
inanmayalım diye bizi sağır ve dilsiz bırakmış.yani mecazi olarak onu
görmememizi sağlamıştır.ama bu yapan kendisi olmasına rağmen;bize karşı
çok öfkelidir.eli sopalı ve ateşli bizi beklemektedir.yine bize karşı
neden böyle öfkeli olduğu ve bizi neden doğru yola iletmek istemediği
aşikardır…
(EL_BAKARA 19.AYET):(yahut oların durumu;gökten
sağnak halinde boşalan, içinde yoğun karanlıklar,gürültü ve yıldırımlar
bulunduran yağmura tutulmuş kimselerin durumu gibidir.o münafıklar
yıldırımdan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar.)
Burada muhammedin kıt doğa ve çevre bilgisiyle ve yaşadığı büyük algıda
yanılgıların;kindarlığı ve cahilliği ile birleşince ortaya çıkan
aptalca bir benzetmeye daha şahit oluyoruz.bu surede insanları yoğun
karanlıklar,yağmurlar ve yıldırımlar altında mecazi olarak bırak
Allah;neden parmaklarınızı kulaklarınıza tıkıyorsunuz diye insanlardan
hesap sormaktadır.burda suça teşvik eden kişi yine suçu işlediniz diye
bize çok kızmaktadır.
(EL_BAKARA 21. AYET):(Ey insanlar!sizi ve sizden
öncekileri yaratan rabbinize kulluk ediniz.umulurki böylece
korunmuş(Allahın gazabından kendinizi kurtarmış) olursunuz.
Peki sebep buysa aynı Allah el_bakara suresinin 6.,7.,17.,18.ve 19.
ayetlerinde neden bizi iyi yala iletmiyorduda;neden bizim
imansızlığımızı arttırarak bizi karanlıklar içinde bırakıyordu?neden
kalplerimize korku salıp,kulaklarımızı mühürlüyordu?o zaman kendi
azabından kendisini korusun ilk önce,çünkü;bizler mahsumduk bizim
kaderimiz belirleyen,alınyazımızı yazan kişi Allahtan başkası değildi
hani?
(EL_BAKARA 22. AYET):(O rab sizin için yeri döşek
,göğüde (kubbemsi) tavan yaptı.gökten su indirerek onunla size çeşitli
besinler olsun diye ,çeşitli ürünler çıkardı.artık bunu bile bile
Allaha şirk koşmayın.)
Bu ayeti Müslüman mantığıyla incelediğimizde ortada her şey güllük
gülüstanlıktır.burada hiçbir çelişki yoktur,ve burada hiçbir mantık
hatsı yoktur.ama gerçekler böyle değildir. Bil hakis bu sure içinde
onlarca çelişkiyi barındırmaktadır.diğer surelerden olduğu gibi
Muhammet sığ aklı ve kıt bilgisiyle yanılgılı tasvirle
çizmekte,mecazlar yapmaktadır.oysaki;olaya 7. yy dan kalma kozmoloji
bilgisiyle bakarsak olay çok normaldir.ama;21.yy kozmoloji bilgimizle
biliyoruzki muhammedin tavan dediği hava boşluğudur ve bu hava boşluğu
sonsuzdur.ve yerin bir tabanı ve tavanı kavramı aptallıktır.ve muhmed
noksan bilgileriyle dünyanın geoid (yuvarlak) şeklinden dolayı hava
boşluğunu kubbemsi bir tavana benzetti,ancak;yerin döşek gibi altımıza
serdi sözüyle dünyayı düz zannettiğini bize ıspatlamaktadır.bu konua
Muhammedi suçlamak biraz haksızlık olur çünkü;7.yy da herkes dünyanın
düz olduğunu zannediyordu…taa ortaçağda Galileo ya kadar.aslında İslam
gökyüzünün kubbemsi şeklinden dolayı yerin yuvarlak olduğunu kabul
etmeliydi.ama hala sudi Arabistan şeriat yasalarına göre dünyanın
yuvarlak olduğunu iddaa eden kişi Allaha şirk koşmuştur.verilen fetva
ile bu kişinin kafası vurulmalı ve malı mülkü İslam devletine hibe
edilmelidir.ve kendisine şirk koşulmasını isteyen diğer ayetlerde örnek
verdiğimiz gibi Allahtan başkası değildi.
(EL_BAKARA 23.SURE):(Eğer kulumuza
indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız,hadi onun benzeri
bir sure getirin.eğer iddaalarınızda doğru iseniz Allahtan gayri
şahitlerinizide getiriniz.)
Bu surede muhammedin cahil kurnazlığını görüyoruz.o dönemin bilişim ve
yazılım teknolojisiyle aynısının yazılamayacağını bilmeyecek kadar
ahmakta değildi;ama günümüz modern bilişim teknolojisi ve yazılım
sistemleriyle aynısını yazmak saniyelerin işi…
Arkadaşlar işte kurandaki çelişkilere sadece birkaç örnek.bu
çelişkilerden ötürüdürki dinci çevre ve din adamları sürekli tv lerde
izleyip gazetelerde okuduğumuz gibi komik çelişkili durumlara düşmekte
ve çok büyük algıda yanılgılar yaşamaktadırlar.ve İslami yaşam tarzı
ile 21. yy arasında kavram karışıklıkları yaşamaktadırlar.örneğin araba
süren bir çarşaflı kadın veya kot pantolon giyen bir türbanlı kız
bizlere çok garip görünür.bunun sebebi onların yaşam tarzlarını ve
düşünce tarzlarını7.yy dan kalma çöl kanunlarını içeren bir kutsal
olduğuna inanılan bir kitaptan almalarının sonucudur.onlar ise bu
çelişkiyiher dışarı çıktıklarında fark ederler ama bunu sorgulamaya
cesaret edemezler.[/b][/b]
kuranda hiçbir çelişki olmadığı iddia edilir.Ve bu surede Muhammet
kuranın çok büyük bir avukatlığını yapmıştır.Tabiri caizse halkı
yazdığı kitabın tanrı tarafından indirildiğine inandırmak için kıçını
yırtmıştır.Ama bunu başaramamıştır.Daha surenin giriş ayetinde
;(el_bakara 2.ayet): (O kitapta(kuranda) asla şüphe yoktur.O müttakiler
için bir yol göstericidir.) suresinde kuranda hiçbir çelişki olmadığını
iddaa eder.Ama aynı surenin onlarca çelişkili ayet barındırmasını
gizleyememiştir.
Gelin hep birlikte 2.ayette hiçbir çelişki olmadığını iddaa eden bakara suresindeki onlarca çelişkiyi izleyelim…
[b](EL_BAKARA 6. AYET):(Gerçek şuki kafir olanları azap ile korkutsanda korkutmasanda onlar için birdir;İman etmezler.)
Arkdaşlar bu surede her şeye gücü yeten Allahın bazı kullarına gücü
yetmediği görünüyor.Hayır ve şerhin sahibi Allah bazı kullarını imana
getirmeyi başaramamış onları üstüne çarpı atmıştır.Oysaki biz islamdaki
kader inancına göre her şeyin Allahtan geldiğini bilirdik.O zaman
kişiyi iman etmemesini sağlayan Allah hemde onu iman etmediği için
cezalandırması çok büyük bir çelişki içeriyor.
(EL BAKARA 4. AYET):(Yine onlar sana indirilene ve
indirilenlere iman ederler;ahret gününe kesin inanırlar.) diye bir sure
vardır.Bu surede indirene ve indirilenlenlere kelimesi çok
düşündürücüdür.Yani bakara suresinin 4. ayetinde;muhammede,herkes sana
kesinlikle inanacak dediği ayetin 6. suresinde: (kafirleri korkutsanda
korkutmasanda iman etmezler diyor.) Allah olduğuna inanılan
varlık.Açıkçası buradan anlaycağımız Allah,muhammede herkesin ona
inanacağı garantisini veriyor ama bazılarını korkutsada korkutmasada o
kişiler iman etmezler.demekki;Allahın bazı kulları ortada sıçan.
(EL_BAKARA 7. AYET):(Allah onların kalplerini ve
kulaklarını mühürlemiştir.O nların gözlerine birçeşit perde
gelmiştir.ve onlar için dünya ve ahirette büyük bir azap vardır.
Yine bu surede de anlaşılacağı gibi kaza ve kader gününü sahibi hem
bazı kullarınına kendinse inanmasın diye kalplerini ve kulaklarını
mühürlüyor hemde onlara dünyada ve ahirette çok büyük bir azap
hazırlıyor.peki insanların aklına şu soru geliyor?neden onların
kulaklarını ve kalplerini mühürleyip, gözlerini perde ile
örtüyorsun.madem öyleyse onları doğru yola ilete hem bu dünyada hemde
ahrette azap çekmesinler.yoksa; bizi iye iletmeye çalışan bu varlık
işkence çekmemizden zevkmi alıyor.bu durumdada insanın aklına ister
isteme bir soru daha geliyor:gerçekten şeytan kim?
(EL_BAKARA 10.AYET):(Onların kalplerinde bir
hastalık vardır.Allah onların hastalığını çoğaltmıştır.Söylemekte
oldukları yalanlar için onlara elim birer azap vardır).
Yine bu suredede görüldüğü gibi Allah,kalplerinde hastalık olan,yani
mecaz anlamda kendisine iman etmeyenlerin kalp hastalıklarını
arttımakta ve kendisine uzaklaşmalarını sağlamakta.ve onların
kalplerindeki inançsızlığı azaltan Allah,hemde onlara elim bir azap
hazırlamaktadır.allahın cezayı bu kadar sevmesi nedendir aceba?çünkü
muhammedin tasvir ettiği tanrı tıpkı diğer toplumların tasvir ettiği
tanrıyı resmetmektedir.dolayısıyla ceza ve intikamdan çok hoşlanan arap
toplumunun tanrısıda ceza ve intikamdan çok hoşlanacaktı…
Ve yine hayr ve şerhin allahtan geldiğini iddaa eden kuran neden kendisiyle çelişiyordu?
(EL_BAKARA 17. AYET):(onların( münafıkların)
durumukaranlık gecede bir ateş yakan misalidir.o ateş yanıpta etrafı
aydınlattığı anda,Allah hemen onların aydınlığına girer ve onları
karanlıklar içinde bırakır.)
Muhammet kuranın birçok suresinde olduğu gibi o sözüm ona beş para
etmez şair aklıylıyla yine yanlış benzetmelerede bulunmuştur.ve bu onun
slında ne kadar cahil ve algıda yanılgılar yaşadığının
ispatıydı.insanların aydınlığına girip karanlıkta bırakan Allah, yine
diğer surelerde olduğu gibi hem suçlu hemde güçlüdür.insanları
karanlıkta bırakan kişinin Allah olmasına rağmen o kişiler neden
aydınlıkta kalmadı diye çok sinirlenmektedir.ve o kindar öfkesini yine
kusmaktadır.bizi sevdiği iddaa eden tanrı bazılarımıza karşı neden
böyle bir kin beslemektedir? veya her şeye gücü yeten tanrı bizi neden
karanlıktan aydınlığa sokmamaktadır?
(EL_BAKARA 18. AYET):(Onlar
sağırdırlar,dilsizlerdir ve körlerdir.bu sebepten onlar geriye
dönmezler.) yine bu ayettede olduğu gibi muhammedin saçma sapan bir
çelişkili benzetmesiyle karşılaşıyoruz. Kaza ve kader günün sahibi
Allah ,yaşayacağımız her şeyi alın yazımızda yazan Allah kendisine
inanmayalım diye bizi sağır ve dilsiz bırakmış.yani mecazi olarak onu
görmememizi sağlamıştır.ama bu yapan kendisi olmasına rağmen;bize karşı
çok öfkelidir.eli sopalı ve ateşli bizi beklemektedir.yine bize karşı
neden böyle öfkeli olduğu ve bizi neden doğru yola iletmek istemediği
aşikardır…
(EL_BAKARA 19.AYET):(yahut oların durumu;gökten
sağnak halinde boşalan, içinde yoğun karanlıklar,gürültü ve yıldırımlar
bulunduran yağmura tutulmuş kimselerin durumu gibidir.o münafıklar
yıldırımdan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar.)
Burada muhammedin kıt doğa ve çevre bilgisiyle ve yaşadığı büyük algıda
yanılgıların;kindarlığı ve cahilliği ile birleşince ortaya çıkan
aptalca bir benzetmeye daha şahit oluyoruz.bu surede insanları yoğun
karanlıklar,yağmurlar ve yıldırımlar altında mecazi olarak bırak
Allah;neden parmaklarınızı kulaklarınıza tıkıyorsunuz diye insanlardan
hesap sormaktadır.burda suça teşvik eden kişi yine suçu işlediniz diye
bize çok kızmaktadır.
(EL_BAKARA 21. AYET):(Ey insanlar!sizi ve sizden
öncekileri yaratan rabbinize kulluk ediniz.umulurki böylece
korunmuş(Allahın gazabından kendinizi kurtarmış) olursunuz.
Peki sebep buysa aynı Allah el_bakara suresinin 6.,7.,17.,18.ve 19.
ayetlerinde neden bizi iyi yala iletmiyorduda;neden bizim
imansızlığımızı arttırarak bizi karanlıklar içinde bırakıyordu?neden
kalplerimize korku salıp,kulaklarımızı mühürlüyordu?o zaman kendi
azabından kendisini korusun ilk önce,çünkü;bizler mahsumduk bizim
kaderimiz belirleyen,alınyazımızı yazan kişi Allahtan başkası değildi
hani?
(EL_BAKARA 22. AYET):(O rab sizin için yeri döşek
,göğüde (kubbemsi) tavan yaptı.gökten su indirerek onunla size çeşitli
besinler olsun diye ,çeşitli ürünler çıkardı.artık bunu bile bile
Allaha şirk koşmayın.)
Bu ayeti Müslüman mantığıyla incelediğimizde ortada her şey güllük
gülüstanlıktır.burada hiçbir çelişki yoktur,ve burada hiçbir mantık
hatsı yoktur.ama gerçekler böyle değildir. Bil hakis bu sure içinde
onlarca çelişkiyi barındırmaktadır.diğer surelerden olduğu gibi
Muhammet sığ aklı ve kıt bilgisiyle yanılgılı tasvirle
çizmekte,mecazlar yapmaktadır.oysaki;olaya 7. yy dan kalma kozmoloji
bilgisiyle bakarsak olay çok normaldir.ama;21.yy kozmoloji bilgimizle
biliyoruzki muhammedin tavan dediği hava boşluğudur ve bu hava boşluğu
sonsuzdur.ve yerin bir tabanı ve tavanı kavramı aptallıktır.ve muhmed
noksan bilgileriyle dünyanın geoid (yuvarlak) şeklinden dolayı hava
boşluğunu kubbemsi bir tavana benzetti,ancak;yerin döşek gibi altımıza
serdi sözüyle dünyayı düz zannettiğini bize ıspatlamaktadır.bu konua
Muhammedi suçlamak biraz haksızlık olur çünkü;7.yy da herkes dünyanın
düz olduğunu zannediyordu…taa ortaçağda Galileo ya kadar.aslında İslam
gökyüzünün kubbemsi şeklinden dolayı yerin yuvarlak olduğunu kabul
etmeliydi.ama hala sudi Arabistan şeriat yasalarına göre dünyanın
yuvarlak olduğunu iddaa eden kişi Allaha şirk koşmuştur.verilen fetva
ile bu kişinin kafası vurulmalı ve malı mülkü İslam devletine hibe
edilmelidir.ve kendisine şirk koşulmasını isteyen diğer ayetlerde örnek
verdiğimiz gibi Allahtan başkası değildi.
(EL_BAKARA 23.SURE):(Eğer kulumuza
indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız,hadi onun benzeri
bir sure getirin.eğer iddaalarınızda doğru iseniz Allahtan gayri
şahitlerinizide getiriniz.)
Bu surede muhammedin cahil kurnazlığını görüyoruz.o dönemin bilişim ve
yazılım teknolojisiyle aynısının yazılamayacağını bilmeyecek kadar
ahmakta değildi;ama günümüz modern bilişim teknolojisi ve yazılım
sistemleriyle aynısını yazmak saniyelerin işi…
Arkadaşlar işte kurandaki çelişkilere sadece birkaç örnek.bu
çelişkilerden ötürüdürki dinci çevre ve din adamları sürekli tv lerde
izleyip gazetelerde okuduğumuz gibi komik çelişkili durumlara düşmekte
ve çok büyük algıda yanılgılar yaşamaktadırlar.ve İslami yaşam tarzı
ile 21. yy arasında kavram karışıklıkları yaşamaktadırlar.örneğin araba
süren bir çarşaflı kadın veya kot pantolon giyen bir türbanlı kız
bizlere çok garip görünür.bunun sebebi onların yaşam tarzlarını ve
düşünce tarzlarını7.yy dan kalma çöl kanunlarını içeren bir kutsal
olduğuna inanılan bir kitaptan almalarının sonucudur.onlar ise bu
çelişkiyiher dışarı çıktıklarında fark ederler ama bunu sorgulamaya
cesaret edemezler.[/b][/b]