Türkiye'de evrim öğretiminde karşılaşılan güçlükler [değiştir]
Hacettepe Üniversitesi'ndeki biyoloji öğretmeni adayı öğrencilerin evrime bakışı (2008).
Türkiye'deki ders kitaplarında din kültürü derslerinin yanısıra fen
bilgisi ve biyoloji derslerinde de yaratılışçı görüşlere yer
verilmektedir[25] ve ortaöğretimdeki öğrencilerin %75'i evrim teorisine inanmamaktadır.[26]
2008 yılında, Hacettepe Üniversitesi’nden
biyoloji öğretmeni adayı 98 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada,
katılımcıların yüzde 43’ünün evrim teorisini benimsediği, yüzde 30’unun
kararsız olduğu, yüzde 16’sının ise benimsemediği ortaya çıktı.
Araştırmayı yapan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Özdemir öğrencilere yapılan en
büyük kötülüğün, fen bilgisi derslerinde evrim kuramının, yaratılışla birlikte işlenerek ikilik yaratılması olduğunu söyledi.[27]
2006 yılında Üniversite Konseyleri Derneği'ne bağlı 700 akademisyen,
bilimsel olmadığı için yaratılış görüşünün ders müfredatından
çıkarılması için Milli Eğitim Bakanlığı'na dilekçe verdi. Başvuruda,
laikliğe vurgu yapan T.C. Anayasasının 2. maddesi; Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Türk millî eğitiminde laiklik esastır" diyen 12. maddesi ile "Her
derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve
gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere (...) göre
sürekli olarak geliştirilir" diyen 13. maddeleri hatırlatıldı.[25]
Bu başvuru 59. Hükümet Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından reddedildi. Çelik: "Yaratılışla
ilgili birçok teori var. Adı üstünde evrim teorisi. Evrim teorisini
çocuklara anlatıp da evrim karşıtı olan "teorileri" çocuklara anlatmama
bilimsel bir tavır mı?" açıklamasını yaptı.[28] Bu karar çeşitli bilimsel çevrelerce kınandı ve yaratılışın bir "teori" değil, "inanç" olduğu hatırlatıldı. Bilimsel bir derste yaratılışın öğretilmesi, İTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör tarafından "hukuken mücadele edilmesi gereken bir politik zorbalık" olarak tanımlandı.[29]
2005 yılında Mersin'deki
Yalınayak İlköğretim Okulu'nda görev yapan beş öğretmen çeşitli
suçlarla açığa alındı. Bu öğretmenlerin öğrencilere evrimi anlattıkları
gerekçesiyle sürgün edildikleri iddia edildi ve bu iddia gerek yerli
gerek yabancı basında geniş yankı buldu.[30] Mersin valisi Atilla Osmançelebioğlu öğretmenlere, "usulsüz eş yardımı ve ek ders ücreti aldıkları, İstiklâl Marşı
törenlerine iştirak etmedikleri, kılık-kıyafet yönetmeliğine
uymadıkları, görevde ayrımcılık, ödüllendirilmelerde haksızlık
yaptıkları" gerekçeleriyle disiplin cezası uygulandığını belirtti.[31] Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Ünsal Yıldız söz konusu uygulamaya maruz kalan İngilizce öğretmeni Mehtap Pektaş ve sosyal bilgiler öğretmeni Sevilay Aktürk ile düzenlediği basın toplantısında, 5 öğretmenin, laik-demokratik eğitim sistemi çerçevesinde öğrencilerini eğittiklerini ileri sürdü.[31] Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, baskılara rağmen öğretmenleri görevlerine iade etmeyi reddetti.[30]
İptal edildiği iddia edilen 'Darwin'li kapak ve yerine konulan 'Küresel ısınma'lı kapak
Charles Darwin'in 200ncü doğum yıldönümü anısına 2009 yılı, UNESCO tarafından "Darwin yılı" ilan edildi. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) aylık dergisi Bilim ve Teknik,
Mart 2009 sayısının, genel yayın yönetmeni Çiğdem Atakuman tarafından
hazırlanan kapağında Darwin'e yer verdi ve içeriğinde de 16 sayfa yer
ayırdı. Ancak TÜBİTAK başkan yardımcısı Ömer Cebeci başkanlığındaki
TÜBİTAK yönetim kurulunun, dergiyi basımdan önce incelediği ve Charles
Darwin'li kapak ile içeriği iptal ettiği iddia edildi. Yeni hazırlanan
kapakta küresel ısınmaya
yer verildi ve dergi bu haliyle bir hafta gecikmeli olarak yayınlandı.
Darwin'li kapağı hazırlayan Çiğdem Atakuman görevden alındı.[32]
TÜBİTAK, 16 Mart 2009
tarihinde yaptığı bir basın açıklamasında "asıl kapağın Küresel iklim
değişimini konu edinen kapak olduğunu, Darwin'i konu edinen kapağın ve
içeriğin genel yayın yönetmeni tarafından son anda bilimsel editörlere
danışmadan eklendiğini, bu nedenle iptal edildiğini" öne sürdü. Ayrıca
TÜBİTAK "Bilim ve Teknik" dergisinin Türkiye'de evrim konusunu en fazla
işleyen yayın olduğunu, "Darwin yılı" boyunca bu konuya dair yayınlara
devam edileceğini ve hatta özel bir sayının Charles Darwin'e ithaf
edileceğini belirtti.[33] Yaşananlar TÜBİTAK'ta kadrolaşma iddialarını tekrar gündeme getirdi.[32]
Bilim Araştırma Vakfı (BAV) [değiştir]
Ana madde: Bilim Araştırma Vakfı
Bilim Araştırma Vakfı'nın (BAV) kurucusu, Harun Yahya lakaplı Adnan Oktar, Türkiye'deki evrim karşıtı faaliyetlerin sembolik isimlerindendir.[26] BAV, yine Adnan Oktar'a ait[26]
Global Yayıncılık'tan evrim karşıtı kitaplar çıkarmasının yanısıra bir
çok il ve ilçede evrim karşıtı konferanslar düzenlemektedir. 1991
yılındaki kuruluşundan beri BAV, evrime dair tüm referansların
Türkiye'deki eğitim sisteminden çıkarılması konusunda yoğun faaliyetler
içindedir.[26] Avrupa Parlamentosu Konseyi raporuna göre, BAV'nin ABD'deki American Institute for Creation Research (Amerikan Yaratılış Araştırma Enstitüsü) (ICR) ile sıkı bağları olduğu gözlenmektedir.[26]
BAV, 2007 yılının başlarında Yaratılış Atlası adlı evrim karşıtı kitabın nüshalarını yerli ve yabancı birçok okul ve araştırma merkezlerine ve gazetecilere gönderdi.[26] Fransa
Milli Eğitim Bakanı Gilles de Robien, "bakanlığın hazırladığı müfredat
ile uyuşmayan" bu kitabın tüm okul kütüphanelerinden çıkarılması
talimatını verdi.[26] Milli Eğitim Genel Denetleme Kurulu[34], Paris Üniversitesi'nde Evrimsel Biyoloji profesörü olan Hervé LeGuyader'dan kitabın detaylı analizini istedi. LeGuyader, "bu kitabın daha önceki çoğunluğu Anglosakson
kökenli olan yaratılışçı girişimlerden çok daha tehlikeli olduğunu,
hiçbir masraftan kaçınılmayan bu gösterişli çalışmanın ve yazarın
izlediği yöntemin cahil halk kitleleri üzerinde oldukça etkili
olabileceğini düşündüğünü" söyledi. Ayrıca kitaptaki bilimsel içeriğin "gülünç derecede yetersiz" olduğunu belirtti.[26]
Fransız Milli Uzay Çalışmaları Merkezi'nden (CNES) Jacques Arnoult'a
göre, BAV ve Adnan Oktar da tıpkı Amerika'daki ICR gibi, yaratılışçı
argümanlarını oluştururken bölük-pörçük ve hatalı kaynaklar
kullanmaktadır. Arnoult'a göre bu yazarlar evrimi savunan makaleleri de
kullanmaktan çekinmemekte ancak kısa alıntılar yaparak makalelerdeki
bütünsel anlamı çarptırmaktadır. Ona göre bu durum çok zararlı sonuçlar
doğuran, entelektüel sahtekarlıktan başka birşey değildir.[35][26]
Hacettepe Üniversitesi'ndeki biyoloji öğretmeni adayı öğrencilerin evrime bakışı (2008).
Türkiye'deki ders kitaplarında din kültürü derslerinin yanısıra fen
bilgisi ve biyoloji derslerinde de yaratılışçı görüşlere yer
verilmektedir[25] ve ortaöğretimdeki öğrencilerin %75'i evrim teorisine inanmamaktadır.[26]
2008 yılında, Hacettepe Üniversitesi’nden
biyoloji öğretmeni adayı 98 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada,
katılımcıların yüzde 43’ünün evrim teorisini benimsediği, yüzde 30’unun
kararsız olduğu, yüzde 16’sının ise benimsemediği ortaya çıktı.
Araştırmayı yapan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Özdemir öğrencilere yapılan en
büyük kötülüğün, fen bilgisi derslerinde evrim kuramının, yaratılışla birlikte işlenerek ikilik yaratılması olduğunu söyledi.[27]
2006 yılında Üniversite Konseyleri Derneği'ne bağlı 700 akademisyen,
bilimsel olmadığı için yaratılış görüşünün ders müfredatından
çıkarılması için Milli Eğitim Bakanlığı'na dilekçe verdi. Başvuruda,
laikliğe vurgu yapan T.C. Anayasasının 2. maddesi; Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Türk millî eğitiminde laiklik esastır" diyen 12. maddesi ile "Her
derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve
gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere (...) göre
sürekli olarak geliştirilir" diyen 13. maddeleri hatırlatıldı.[25]
Bu başvuru 59. Hükümet Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından reddedildi. Çelik: "Yaratılışla
ilgili birçok teori var. Adı üstünde evrim teorisi. Evrim teorisini
çocuklara anlatıp da evrim karşıtı olan "teorileri" çocuklara anlatmama
bilimsel bir tavır mı?" açıklamasını yaptı.[28] Bu karar çeşitli bilimsel çevrelerce kınandı ve yaratılışın bir "teori" değil, "inanç" olduğu hatırlatıldı. Bilimsel bir derste yaratılışın öğretilmesi, İTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör tarafından "hukuken mücadele edilmesi gereken bir politik zorbalık" olarak tanımlandı.[29]
2005 yılında Mersin'deki
Yalınayak İlköğretim Okulu'nda görev yapan beş öğretmen çeşitli
suçlarla açığa alındı. Bu öğretmenlerin öğrencilere evrimi anlattıkları
gerekçesiyle sürgün edildikleri iddia edildi ve bu iddia gerek yerli
gerek yabancı basında geniş yankı buldu.[30] Mersin valisi Atilla Osmançelebioğlu öğretmenlere, "usulsüz eş yardımı ve ek ders ücreti aldıkları, İstiklâl Marşı
törenlerine iştirak etmedikleri, kılık-kıyafet yönetmeliğine
uymadıkları, görevde ayrımcılık, ödüllendirilmelerde haksızlık
yaptıkları" gerekçeleriyle disiplin cezası uygulandığını belirtti.[31] Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Ünsal Yıldız söz konusu uygulamaya maruz kalan İngilizce öğretmeni Mehtap Pektaş ve sosyal bilgiler öğretmeni Sevilay Aktürk ile düzenlediği basın toplantısında, 5 öğretmenin, laik-demokratik eğitim sistemi çerçevesinde öğrencilerini eğittiklerini ileri sürdü.[31] Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, baskılara rağmen öğretmenleri görevlerine iade etmeyi reddetti.[30]
İptal edildiği iddia edilen 'Darwin'li kapak ve yerine konulan 'Küresel ısınma'lı kapak
Charles Darwin'in 200ncü doğum yıldönümü anısına 2009 yılı, UNESCO tarafından "Darwin yılı" ilan edildi. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) aylık dergisi Bilim ve Teknik,
Mart 2009 sayısının, genel yayın yönetmeni Çiğdem Atakuman tarafından
hazırlanan kapağında Darwin'e yer verdi ve içeriğinde de 16 sayfa yer
ayırdı. Ancak TÜBİTAK başkan yardımcısı Ömer Cebeci başkanlığındaki
TÜBİTAK yönetim kurulunun, dergiyi basımdan önce incelediği ve Charles
Darwin'li kapak ile içeriği iptal ettiği iddia edildi. Yeni hazırlanan
kapakta küresel ısınmaya
yer verildi ve dergi bu haliyle bir hafta gecikmeli olarak yayınlandı.
Darwin'li kapağı hazırlayan Çiğdem Atakuman görevden alındı.[32]
TÜBİTAK, 16 Mart 2009
tarihinde yaptığı bir basın açıklamasında "asıl kapağın Küresel iklim
değişimini konu edinen kapak olduğunu, Darwin'i konu edinen kapağın ve
içeriğin genel yayın yönetmeni tarafından son anda bilimsel editörlere
danışmadan eklendiğini, bu nedenle iptal edildiğini" öne sürdü. Ayrıca
TÜBİTAK "Bilim ve Teknik" dergisinin Türkiye'de evrim konusunu en fazla
işleyen yayın olduğunu, "Darwin yılı" boyunca bu konuya dair yayınlara
devam edileceğini ve hatta özel bir sayının Charles Darwin'e ithaf
edileceğini belirtti.[33] Yaşananlar TÜBİTAK'ta kadrolaşma iddialarını tekrar gündeme getirdi.[32]
Bilim Araştırma Vakfı (BAV) [değiştir]
Ana madde: Bilim Araştırma Vakfı
Bilim Araştırma Vakfı'nın (BAV) kurucusu, Harun Yahya lakaplı Adnan Oktar, Türkiye'deki evrim karşıtı faaliyetlerin sembolik isimlerindendir.[26] BAV, yine Adnan Oktar'a ait[26]
Global Yayıncılık'tan evrim karşıtı kitaplar çıkarmasının yanısıra bir
çok il ve ilçede evrim karşıtı konferanslar düzenlemektedir. 1991
yılındaki kuruluşundan beri BAV, evrime dair tüm referansların
Türkiye'deki eğitim sisteminden çıkarılması konusunda yoğun faaliyetler
içindedir.[26] Avrupa Parlamentosu Konseyi raporuna göre, BAV'nin ABD'deki American Institute for Creation Research (Amerikan Yaratılış Araştırma Enstitüsü) (ICR) ile sıkı bağları olduğu gözlenmektedir.[26]
BAV, 2007 yılının başlarında Yaratılış Atlası adlı evrim karşıtı kitabın nüshalarını yerli ve yabancı birçok okul ve araştırma merkezlerine ve gazetecilere gönderdi.[26] Fransa
Milli Eğitim Bakanı Gilles de Robien, "bakanlığın hazırladığı müfredat
ile uyuşmayan" bu kitabın tüm okul kütüphanelerinden çıkarılması
talimatını verdi.[26] Milli Eğitim Genel Denetleme Kurulu[34], Paris Üniversitesi'nde Evrimsel Biyoloji profesörü olan Hervé LeGuyader'dan kitabın detaylı analizini istedi. LeGuyader, "bu kitabın daha önceki çoğunluğu Anglosakson
kökenli olan yaratılışçı girişimlerden çok daha tehlikeli olduğunu,
hiçbir masraftan kaçınılmayan bu gösterişli çalışmanın ve yazarın
izlediği yöntemin cahil halk kitleleri üzerinde oldukça etkili
olabileceğini düşündüğünü" söyledi. Ayrıca kitaptaki bilimsel içeriğin "gülünç derecede yetersiz" olduğunu belirtti.[26]
Fransız Milli Uzay Çalışmaları Merkezi'nden (CNES) Jacques Arnoult'a
göre, BAV ve Adnan Oktar da tıpkı Amerika'daki ICR gibi, yaratılışçı
argümanlarını oluştururken bölük-pörçük ve hatalı kaynaklar
kullanmaktadır. Arnoult'a göre bu yazarlar evrimi savunan makaleleri de
kullanmaktan çekinmemekte ancak kısa alıntılar yaparak makalelerdeki
bütünsel anlamı çarptırmaktadır. Ona göre bu durum çok zararlı sonuçlar
doğuran, entelektüel sahtekarlıktan başka birşey değildir.[35][26]