Budizm'in temelleri M.Ö. 6. YY da aydınlandıktan
sonra Buddha olarak adlandırılan Siddhartha Gautama tarafından
atılmıştır. Siddhartha Gautama kuzey Hindistan'da bir prens olarak
doğduktan sonra, hayattaki acıları sona erdirmek için bir yol bulmak
amacıyla kırallığını terketmiş ve uzun çalışmalar sonucunda
aydınlanmaya ulaşmıştır . Siddartha Gautama'nın öğrencileri kendisini
Buddha (Sanskritçe : Farkında olan - aydınlanmış olan) olarak
adlandırmıştır. Eski kaynaklar Buddha'nın bugün Nepal sınırları içinde
kalan Lumbini de doğduğunu ve 80 yaşında Kuşinigarda (Hindistan)
öldüğünü yazmaktadır.
Bugün
dünyada 500 milyon civarı Budist yaşamaktadır ve Budizm, Theravada,
Mahayana ve Vajrayana olmak üzere üç büyük ekol halinde
uygulanmaktadır. Bunlardan en eskisi bugün Tayland, Hindistan'ın bazı
bölgeleri ve güney doğu asyada uygulanan Thevarada koludur. Çin,
Tayvan, Japonya, Kore, ve Vietnamda Mahayana kolu uygulanmaktadır.
Tibet, Hindistan, Çin ve Japonya'nın bazı bölgeleri ve Orta Asya Türk
Cumhuriyetlerinde de Tantrik Budizm yada Vajrayana Budizm kolu
uygulanmaktadır.
Budistler,
Nirvana olarak bilinen "aydınlanma" nın tüm canlıların nihaî kurtuluşu
olduğunu söylerler. Buda'nın öğretileri ise Dharma olarak adlandırılır.
Buda dharma öğretilerinin olduğu gibi kabul edilmemesini söylemiş ve
meditasyon gibi birçok zihinsel içe bakış yöntemleri ile doğrulanmasını
istemiştir. İnançla değil, ancak kişisel deneyimleme ile bir üstün
farkındalık durumu oluşturulabilir ve aydınlanmaya ulaşılabilir.
Buda,
başlangıçta aydınlanmaya ulaşmak için maddi dünyayı tamamen terketmeyi
düşünüyordu. Fakat bu konuda aşırılığın insanı ilerletmediğini
deneyimledi. Böylece, aşırı uçlardan uzak duran 'orta yol' öğretisini
oluşturdu. Buda, tüm yaşamın iniş ve çıkışlar dolayısiyle de acılardan
ibaret olduğunu ve bu acıların kaynağının ise şiddetli arzular ve
bağımlılıklar olduğunu gösterdi. Buda'nın 'sekiz basamaklı yol'u
izlendiğinde bu arzular ve bağımlılıklar aşılarak Nirvana'ya ulaşmak ve
yeniden doğuştan (cyclic existence - devirdaim varoluş) kurtulmak
mümkün olmaktadır. Kişiyi yeniden doğmaya sürükleyen yine kendi
Karma'sıdır. Buda'ya göre Karma, kör bir kader değil sebep ve sonuç
yasasının doğal bir sonucudur.
Tibet
Budizm ile M.S. 5. yüzyılda tanışmış ve M.S. 8. yüzyılda Tibet
budistleri kurumsal bir yapı kazanmıştır. Vajrayana, Tibet, Moğolistan,
Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta
Asya Türklerin'de takip edilen Budizm koludur. Eski batı kaynaklarında
Lamaizm olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama (=
öğretmen) den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak ta
kullanılmaktadır. Tibet de Budist Rahiplere 'Lama' denilmektedir.
M.S.
11. yüzyılda yaşamış bir Hintli Budist üstad olan Atisha ve 14.
yüzyılda yaşamış Tibetli Budist üstad Lama Tsongkhapa'nın (Je
Tsongkhapa) Budist öğretiye çok önemli katkıları olmuş ve bu da sarı
şapkalılar lakaplı Gelugpa okulunun doğmasına yol açmışdır. Tibetin
ruhani lideri Dalai Lama'da Gelugpa kolundandır.
Ana
olarak Gelugpa okulu dışında Tibet Budizm'inde birde Nyingma, Sakya ve
Kagyu okulları bulunur, özünde aynı Buda Dharma'yı paylaşan okullarda
sadece ileri uygulamalarda ufak farklılıklar görülür.
Budist terimi daha çok batıda kullanılan bir terim olup, Budist terimi Tibetçe de Nangpa (Tibetçe : içe bakan-içte araştıran) olarak isimlendirilmektedir.
Tibet
Budizmi, insan ruhunun ölüm olayından tekrar doğmasına dek içinde
bulunacağı koşulları ve geçireceği bilinç hallerini ayrıntılı bir
biçimde açıklayan ve ruha ölüm sonrasında geçirebileceği haller
konusunda rehberlik yapan Tibet'in Ölüler Kitabı-Bardo Thödol,
farkındalık uygulamaları, ileri seviye içebakış-meditasyon teknikleri
ve şevkat geliştirme uygulamaları ile öne çıkan, Budizm'in önemli bir
koludur.
sonra Buddha olarak adlandırılan Siddhartha Gautama tarafından
atılmıştır. Siddhartha Gautama kuzey Hindistan'da bir prens olarak
doğduktan sonra, hayattaki acıları sona erdirmek için bir yol bulmak
amacıyla kırallığını terketmiş ve uzun çalışmalar sonucunda
aydınlanmaya ulaşmıştır . Siddartha Gautama'nın öğrencileri kendisini
Buddha (Sanskritçe : Farkında olan - aydınlanmış olan) olarak
adlandırmıştır. Eski kaynaklar Buddha'nın bugün Nepal sınırları içinde
kalan Lumbini de doğduğunu ve 80 yaşında Kuşinigarda (Hindistan)
öldüğünü yazmaktadır.
Bugün
dünyada 500 milyon civarı Budist yaşamaktadır ve Budizm, Theravada,
Mahayana ve Vajrayana olmak üzere üç büyük ekol halinde
uygulanmaktadır. Bunlardan en eskisi bugün Tayland, Hindistan'ın bazı
bölgeleri ve güney doğu asyada uygulanan Thevarada koludur. Çin,
Tayvan, Japonya, Kore, ve Vietnamda Mahayana kolu uygulanmaktadır.
Tibet, Hindistan, Çin ve Japonya'nın bazı bölgeleri ve Orta Asya Türk
Cumhuriyetlerinde de Tantrik Budizm yada Vajrayana Budizm kolu
uygulanmaktadır.
Budistler,
Nirvana olarak bilinen "aydınlanma" nın tüm canlıların nihaî kurtuluşu
olduğunu söylerler. Buda'nın öğretileri ise Dharma olarak adlandırılır.
Buda dharma öğretilerinin olduğu gibi kabul edilmemesini söylemiş ve
meditasyon gibi birçok zihinsel içe bakış yöntemleri ile doğrulanmasını
istemiştir. İnançla değil, ancak kişisel deneyimleme ile bir üstün
farkındalık durumu oluşturulabilir ve aydınlanmaya ulaşılabilir.
Buda,
başlangıçta aydınlanmaya ulaşmak için maddi dünyayı tamamen terketmeyi
düşünüyordu. Fakat bu konuda aşırılığın insanı ilerletmediğini
deneyimledi. Böylece, aşırı uçlardan uzak duran 'orta yol' öğretisini
oluşturdu. Buda, tüm yaşamın iniş ve çıkışlar dolayısiyle de acılardan
ibaret olduğunu ve bu acıların kaynağının ise şiddetli arzular ve
bağımlılıklar olduğunu gösterdi. Buda'nın 'sekiz basamaklı yol'u
izlendiğinde bu arzular ve bağımlılıklar aşılarak Nirvana'ya ulaşmak ve
yeniden doğuştan (cyclic existence - devirdaim varoluş) kurtulmak
mümkün olmaktadır. Kişiyi yeniden doğmaya sürükleyen yine kendi
Karma'sıdır. Buda'ya göre Karma, kör bir kader değil sebep ve sonuç
yasasının doğal bir sonucudur.
Tibet
Budizm ile M.S. 5. yüzyılda tanışmış ve M.S. 8. yüzyılda Tibet
budistleri kurumsal bir yapı kazanmıştır. Vajrayana, Tibet, Moğolistan,
Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta
Asya Türklerin'de takip edilen Budizm koludur. Eski batı kaynaklarında
Lamaizm olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama (=
öğretmen) den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak ta
kullanılmaktadır. Tibet de Budist Rahiplere 'Lama' denilmektedir.
M.S.
11. yüzyılda yaşamış bir Hintli Budist üstad olan Atisha ve 14.
yüzyılda yaşamış Tibetli Budist üstad Lama Tsongkhapa'nın (Je
Tsongkhapa) Budist öğretiye çok önemli katkıları olmuş ve bu da sarı
şapkalılar lakaplı Gelugpa okulunun doğmasına yol açmışdır. Tibetin
ruhani lideri Dalai Lama'da Gelugpa kolundandır.
Ana
olarak Gelugpa okulu dışında Tibet Budizm'inde birde Nyingma, Sakya ve
Kagyu okulları bulunur, özünde aynı Buda Dharma'yı paylaşan okullarda
sadece ileri uygulamalarda ufak farklılıklar görülür.
Budist terimi daha çok batıda kullanılan bir terim olup, Budist terimi Tibetçe de Nangpa (Tibetçe : içe bakan-içte araştıran) olarak isimlendirilmektedir.
Tibet
Budizmi, insan ruhunun ölüm olayından tekrar doğmasına dek içinde
bulunacağı koşulları ve geçireceği bilinç hallerini ayrıntılı bir
biçimde açıklayan ve ruha ölüm sonrasında geçirebileceği haller
konusunda rehberlik yapan Tibet'in Ölüler Kitabı-Bardo Thödol,
farkındalık uygulamaları, ileri seviye içebakış-meditasyon teknikleri
ve şevkat geliştirme uygulamaları ile öne çıkan, Budizm'in önemli bir
koludur.